AŞK A İNANMAK
Hayal kırıklığı yaşamaktan o kadar çok korkuyoruz ki; hiçbir şeye başlayacak cesaretimiz kalmamış. Herkesin diline yerleşmiş birkaç cümle, plak hep aynı dönüyor. Aşka inanan insan sayısı gittikçe azalıyor. Herkes tövbe etmiş, aşktan veba gibi kaçıyor. Kırılmaktan o kadar çok korkuyoruz ki; neredeyse demirden kafesler yapıp etrafımıza, dışarı öyle çıkacağız. Neymiş efendim, daha önce yara almışız. Alacaksın elbette! Canın yanmadan, yüreğin kanamadan nasıl öğreneceksin sevmeyi? Nasıl bileceksin insan olma halini? Yürümeyi öğrenirken bile düşersin; yaşamayı öğreniyorsun insanoğlu, elbet düşeceksin! Kırılacak bir yanın, kabuk bağlayacak dizlerin, ellerin kanayacak ki; sen hayatın ne demek olduğunu bilesin. Seçimlerinin sonuçlarını aslanlar gibi ödeyeceksin! Bahane değil, çözüm üreteceksin. Karşındakini suçlayarak kendini kayırırsan, hep yalnız kalacağını bileceksin. Bir bakacaksın kendine, o vurgunu yemeden önce kimdin? Az ya da çok, mutlaka bir şey sanıyordun k...