Atatürk, yurt gezilerinden birinde, tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşır. - Kolay gele, bereketli ola Ağa… - Allah razı olsun Bey… - Hayrola Ağa, öküzün tekine ne oldu? - Devlete vergi borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik. - Sağlık olsun ağa…diyerek, konuşmasını kısa keser. Çiftçinin adının Halil Ağa olduğunu öğrenen Atatürk; Salih Bozok’u yanına çağırır; - Salih, yarın sabah git Halil Ağa’yı bul, bana getir. Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de… Ertesi gün; Salih Bozok, Halil Ağa’yı bulur ve Atatürk’ün yanına getirir. Atatürk Halil Ağa’ya dönerek; “Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha” der. İCRAYLA SATILAN ÖKÜZ Halil Ağa, tekrar anlatır. Atatürk kaşlarını çatarak İsmet Paşa ve Şükrü Kaya’ya dönerek; - A...