TÜRK BAYRAĞI ÖRGÜT DELİLİ
Gezi eylemleri sırasında gözaltına alınıp ‘halkı isyana teşvik etmek’
suçlamasıyla tutuklananlar isyanlarını Metris Cezaevi’nde ziyaretlerine
gelen CHP milletvekillerine anlattılar.
Bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek, cezaevine girince eşi ve 5 çocuğunun
aç kaldığını belirtirken, Atatürk’lü Türk bayrağının aleyhine delil
yazılmasına tepki gösterdi. Tutukluların anlatımı milletvekillerinin
raporunda şöyle yer aldı:
Koğuşta ortacı yaptılar
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile Manisa Milletvekili Özgür
Özel, Metris’de kötü muamele gördüklerini söyleyen 9 tutukluyu Adalet
Bakanlığı’nın izniyle ziyaret ettiler. Milletvekilleri raporlarında,
tutuklananların hepsinin ayrı koğuşlarda ve adli suçlularla birlikte
kaldıklarını belirttiler. Milletvekilleri, “Bazı gençler, diğer tutuklu
ve hükümlülerin kendilerini koğuşta ortacılık görevine vererek hizmet
ettirdiğini ve geceleri zorla nöbet tutturduklarını, çay demlemekten,
temizliğe, çamaşırların yıkanmasına kadar birçok işin kendilerine
verildiğini, zorla gece nöbetleri tutturduklarını ve zaman zaman da
tehdit edildiklerini söylemektedirler” dediler.
Karakola sığındık tutukladılar
Ahmet Kaycı (1990 Eruh doğumlu) 600-700 lira kazandığım bir işte
çalışıyorum. Arkadaşımla gazdan kaçtık, Beyoğlu Karakolu’na sığındık.
Orada bizi gözaltına aldılar, hiç soru sormadılar, kimliğimizi
istemediler. Diğer arkadaşı serbest bıraktılar, beni neden tutukladılar
anlayamadım. Sığınmak için gittiğim karakoldan gözaltına alınacağımı
aklıma gelmezdi.
Umut Akgün (1988 Hozat doğumlu): Bilgisayar programcısı ve
Açıköğretim İşletme öğrencisiyim. Eşim atanamayan öğretmenlerden. Annem,
babam, eşim ve kuzenimle Mis Sokak’ta oturuyorduk. Bira içiyorduk. Gaz
atıldıktan sonra bir hana kaçtık. Polis hanın içine defalarca gaz
bombası attı. Daha sonra içeri girip bizi döve döve gözaltına aldılar. 5
kat indirilirken dayak yedik, küfür ettiler. Anneme ağır küfür ve
hakaretler ettiler. Annem, babam, eşim ve kuzenimle aynı anda evden
çıktık, aynı yerde oturduk, aynı hana sığındık. Kuzenim serbest, ben
içerideyim.
ATATÜRKLÜ BAYRAĞA EL KOYDULAR
Ali Sarıçiçek (Bayrak satıcısı) 2 yıldır maçlarda, eylemlerde bayrak
satarak geçimimi sağlıyorum. 5 çocuğum var. En büyük çocuğum haftada 150
liraya kemercide çalışıyor. Evin başka geçim kaynağı yok. Eşim,
çocuklarım aç kaldılar. Bayrak satıyordum, çok yoruldum, eve gideyim
dedim. Polis barikatından geçmeme izin vermediler, pasaportlarını
gösteren Amerikalı 2 kişiye izin verdiler. Buna sinirlendim, ellerimi
havaya kaldırıp bağırdım. O sırada TOMA tazyikli su sıktı, bütün
bayraklarım ıslandı. İyice sinirlenip polise bağıra çağıra uzaklaştım.
2 sokak ötede dinlenmek için oturduğum kaldırımda gözaltına aldılar. Bayraklarım da karakolda
kaldı, aileme teslim etmediler. Hakkımdaki delilleri Atatürklü Türk bayrağı olarak tutanağa yazdılar.
Palalı, Fas’ta, ben buradayım.
2 sokak ötede dinlenmek için oturduğum kaldırımda gözaltına aldılar. Bayraklarım da karakolda
kaldı, aileme teslim etmediler. Hakkımdaki delilleri Atatürklü Türk bayrağı olarak tutanağa yazdılar.
Palalı, Fas’ta, ben buradayım.
SAĞIM – SOLUM BEŞİKTAŞ
İbrahim Halilullah Turan (1993 doğumlu) Evim basıldı, alanda bulup
evime götürdüğüm patlamamış bir gaz bombasını aldılar. Aleyhime
gösterilen tek kanıt da bu. En ağırıma giden şey (Çarşı birilerinden
para aldı, talimat aldı’ gibi ifadeler. Biz İstiklal’e ve Taksim’e ilk
gece her birimiz kendiliğimizden koştuk. Her maçtan sonra bize dünyayı
dar eden polis bu sefer de başkalarını dövüyordu. Polise tepki için
gittik. Çarşı bayraklarını görünce bir araya geldik. Ondan sonraki
günlerde toplanıp birlikte yürüdük. Benim siyasetle hiç ilgim yok. Son
seçimlerde sandığa gittim ve oy pusulama ‘Sağım-solum Beşiktaş’ yazdım.
Mehmet Yalçın (1979 doğumlu) Faiz lobisi ya da Yahudi lobisiyle alakam olamaz, zaten Seyyid soyundan geliyorum. Polis barikatına yaklaştım, ‘Şiddet uygulamayın ayıptır’ dedim, bunun üzerine ‘Alın bunu, alın’ diyerek gözaltına aldılar. İstiklal’de dururken çekilen resmim kanıt oldu.
Ahmet Erol (1980 doğumlu, 1 haftalık evli) Alışveriş merkezi önünde yürürken gözaltına aldılar.
Mehmet Yalçın (1979 doğumlu) Faiz lobisi ya da Yahudi lobisiyle alakam olamaz, zaten Seyyid soyundan geliyorum. Polis barikatına yaklaştım, ‘Şiddet uygulamayın ayıptır’ dedim, bunun üzerine ‘Alın bunu, alın’ diyerek gözaltına aldılar. İstiklal’de dururken çekilen resmim kanıt oldu.
Ahmet Erol (1980 doğumlu, 1 haftalık evli) Alışveriş merkezi önünde yürürken gözaltına aldılar.
ELİME MASKE TUTUŞTURDULAR
Oğuz Tekin (1990 doğumlu, İTÜ Fizik öğrencisi) Polis toplu gözaltı yaparken yerde bulduğu kaskı, gözlüğü ve maskeyi bana yazdı.
Ali Can Sünnetçioğlu (1990 doğumlu. Hukuk Fakültesi son sınıf
öğrencisi) Bizi çok dövdüler. Polis elimize bizim olmayan gaz
maskelerini tutuşturdu.
Özgür Yıldırım (1994 doğumlu. Mersin Üniversitesi Halkla İlişkiler öğrencisi) Ne maskem, ne gözlüğüm vardı, döve döve gözaltına aldılar. Rumeli Han’dan indirirken çok dövdüler.
Özgür Yıldırım (1994 doğumlu. Mersin Üniversitesi Halkla İlişkiler öğrencisi) Ne maskem, ne gözlüğüm vardı, döve döve gözaltına aldılar. Rumeli Han’dan indirirken çok dövdüler.
Kaynak : www.sozcu.com.tr
Yorumlar