Hawaii açıklarında dalış yapan bir dalgıç belki de hayatının en ilginç kurtarma operasyonuna imza attı. NBC News'un haberine göre, bir grup dalgıçla birlikte su altı görüntüleri çekmek üzere Kona sahili açıklarında dalış yapan Keller Laros bir anda ilginç bir ses duyarak sesin geldi yöne döndüğünü söyledi. Yalnız dolaşan bir yunusun çevresinde dolaşmaya başladığını söyleyen Laros, 3 metre boyundaki hayvanın iyice yaklaşmasıyla ağzına ve yüzgeçlerine misina dolandığını fark etti. Hemen harekete geçen dalgıç, yunusun derisini kesen misinayı tam yedi dakika süren bir operasyonla çıkardı. Ama ilginç olan, bu yedi dakika boyunca yunusun dalgıca adeta yardımcı olarak misina çıkarılıncaya kadar yanından ayrılmaması oldu. 3 metrelik yunus misinanın vücudundan tamamen temizlenmesinin ardından uzaklaştı. DHA

Kamu tesislerinin satışı öncesi envanter çalışması başlıyor. Bu kez önceki çalışmalardan farklı olarak askeri sosyal tesisler de satış listesinde olacak. Radikal’de yer alan habere göre; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın sosyal tesislerin kapatılmasına yönelik eleştirisinden sonra kapsamlı bir çalışma başlatıldı. Bu sefer askeri tesisler de kapsama girecek. Maliye öncelikle sosyal tesislerin bir envanterini çıkaracak. “Hangi kurumun elinde hangi sosyal tesis var ve hangi amaçla kullanılıyor?” sorusuna yanıt aranacak. Envanter çalışmasına ‘tüm kamu kurumları’ dahil edilecek. Bu kez askeri sosyal tesisler dışarda kalmayacak. Yetkililer, askeri sosyal tesislerin satışı için herhangi bir yasal değişikliğe gerek olmadığını dile getirdiler. Ancak yönetmelik değişikliğinin gündeme gelebileceği ifade edildi. Askeri tesisler içinde en ünlüsü Antalya ’daki Karpuzkaldıran. Karpuzkaldıran YAŞ öncesi yüksek rütbeli askerlerin ağırlandığı en ünlü askeri sosyal tesislerden birisi. Sosy

Kızılay Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara bir süredir tedavi gördüğü Kadıköy Göztepe'deki Medical Park Hastanesinde bugün akşam saatlerinde vefat etti. UVBLOGGER ailesi olarak kendisine Allah'dan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz.

Onlar, PKK’lılar öldürmeyi iyi bilirdi. Bebekleri, kadınları, öğretmenleri, öldürdüler. Merhamet duyguları, insanlık duyguları alınmıştı. Küresel güçlerin elinde ölüm makinelerine dönmüşlerdi. 40 bin insanın kanı damlıyordu ellerinden... Bu örgütün üyesi üç kadın yaşadıkları gibi öldüler. Kan denizinde yüzerken, kan denizinde boğuldular. Küresel şeytanların maşası PKK’lı katiller; eşkıya devletlerden güç aldılar. Korundular, beslendiler. Uyuşturucu ticareti, insan ticareti, hatta organ ticareti yapıyorlar… Üstelik Kürt çocuklarının organları satılan. Kaçırdıkları, zorla terör kamplarında tuttukları Kürt çocuklarını en acımasız biçimde infaz ettiler. Bu seri katiller şimdilerde barış güvercinleri olarak pazarlanıyor. Fransız polisinin araştırmasına göre, 3 örgüt üyesi kadının öldürülmesi örgüt içi infaz... Hükümet ve destekçileri, görevli basın mensupları üç katil üzerinden Türk Milletine meydan okudu. AKP’li sözde vekil Ensarioğlu’nun hastanesinde Türk Bayrağ