TFF dan Arda Turan'a verilern ceza'nın açıklaması: "MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ sporcusu JOSE MARCIO DA COSTA'nın, 04.05.2018 tarihinde oynanan MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ - DEMİRGRUP SİVASSPOR Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasında, müsabaka hakemine yönelik fiili müdahale içeren sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 3 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 13.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, rakip takım sporcusuna yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 1 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 13.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Cezaların birleştirilmesi suretiyle toplam 4 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 26.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Cezanın infazının çift sarı kart görmesi nedeniyle oynamaması gereken ilk müsabakayı takiben başlatılmasına, Aynı müsabakada MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ sporcusu ARDA TURAN'ın, müsabaka hakemine yönelik saldırısı nedeniyle takdiren 10 RESMİ MÜSABAKADAN MEN

Bundan tam 4 ay önce Ocak ayında Arda Turan Barcelona dan Başakşehir Futbol Kulübüne transfer olduğunda Arda için olumsuz eleştiriler yazanlara itafen blog sayfamdan düşüncelerimi bir yazı ile sizlerle paylaşmıştım. Lakin görülüyor ki Arda bu süre zarfında değil ileriye doğru yol kat etmek, adım bile atmıyor. Bir sporcu için yaptığı spor dalında aktif olmak çok önemlidir. Arda Barcelona da bunu başaramamıştı. Futbol yaşamı tehlikedeydi ve bir çıkış yakalamak zorundaydı. Ve ben bir Galatasaray taraftarı olarak Arda'nın Başakşehir transferini onun için çok olumlu buldum ki halen de aynı düşüncedeyim.  Mustafa Kemal Atatürk'ün çok güzel bir sözü vardır. " Ben sporcunun zeki,çevik aynı zamanda  ahlaklısını severim. " diye Lakin bu süre zarfında görülüyor ki Arda Turan maalesef tam tersi zekilik, çeviklik ve ahlaktan yoksun bir hal göstermektedir.   Medipol Başakşehir'in sahasında Sivasspor ile 90+2'de yediği golle 1-1 berabere kaldığı maçt

  Bir çoğunuz biliyorsunuzdur. Yaklaşık  8 yıldan beri İsviçre'nin Zürih şehrinde yaşamaktayım. Buraya geldiğim ilk günden beri  birçok konuda çeşitli farklılıklar dikkatimi ve ilgimi çekti. Bir kaç aydır da bu anlamdaki tüm gözlemlerimi sizlerle yeni açtığım ve " ZURICXH " adını verdiğim Instagram hesabımdan paylaşıyorum. Takip ettiğiniz de ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız.  Sizleri doğanın ve yaşamın içinden bir yolculuğa çıkarmaya başladım bile...

Herkese uzun bir aradan sonra tekrardan "Merhaba". Bu hayat koşturması maalesef bazı zaman dilimlerin de blog sayfama gereken ilgiyi göstermeme hatta zaman ayırmama engel olabiliyor. O yüzden beni takip eden sizlerden çok özür dilerim. Bu geçen zaman diliminin ardından sizlere harika bir kitap tavsiyesi ile geri dönüş yapmak istedim. Soner Yalçın ı tanıyorsunuzdur.  Yine başarılı bir araştırma sonucu harika bir kitap yazarak bizleri bilgilendirmeye hatta farkındalığımızı arttırmaya devam ediyor. Dünya gerçekten de çok enteresan bir noktaya doğru koşuyor.  Artık emperyalist güçler bir insanın olmazsa olmazlarından gıda ihtiyacının, daha tohumun toprakla buluşma aşaması itibari ile  bizleri köleleştirmeye çalışıyorlar. Bu kitap da aslında sadece bizim değil gelecek nesillerimizi de çok yakından ilgilendiren konulara yer veriliyor. Aslına bakarsanız yaşam kaynaklarımız bir bir elimizden alınıyor. Ve unutmayalım ki y aşam bir TOHUM ile başlar.