Kayıtlar

Eylül 9, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İSVİÇRE RHEİNAU DA YAŞAYANLARA 2500 FRANK MAAŞ BAĞLANIYOR.

Resim
Evet yanlış okumadınız. Temel yurttaşlık geliri uygulamasının toplum tarafından etkisini görmek için yapılacak olan  bu sosyal deney de, Rheinau köyü halkına koşulsuz maaş bağlanacak. İsviçre’nin  Rheinau köyünde, 2016 yılında gerçekleşen referandumda halkın reddettiği ‘temel gelir’ uygulaması sosyal deney kapsamında başlatılacak.  Uygulamanın 1 yıl sürmesi bekleniyor. Fikrin mimarı ve deneyin yapımcısı Rebecca Panian, bu çalışma ile amaçlarının, ‘halkın geri çevirdiği ‘temel gelir’ uygulamasının etkisini görmek’ olarak açıklıyor. Bu uygulamayla birlikte, köy halkına, çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın aylık 2,500 Frank maaş verilecek. Bu miktardan fazla geliri olanlarsa, arta kalan miktarı geri ödeyecek. Maaşlar, vergiler yerine bağış yoluyla finanse edilecek.   Katılım için son başvuru günü 15 Eylül olarak belirlenen uygulamaya, 1300 nüfusa sahip köyde şu ana kadar 700’den fazla kişi gönüllü oldu.  Temel gelirin cazibesine kapılanların köye akın etmesini ön

KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR.

Resim
Neden  milyarlarca dolar harcayarak ayçiçeği,mercimekten karpuza kadar binlerce ton tarım ürünü ithal ediyoruz? Cevabı yukarıdaki resimler; terk edilmiş düğmeli köy evleri. Bu evler bir aileye ait. Çevresinde aileye ait 80 dönüm arazi var. Ekilmeden,dikilmeden yıllardır bomboş durmuş. Evler bakımsızlıktan yıkılmış. Sadece bu evler mi, Toros Dağlarında hangi köye giderseniz gidin durum böyle içler acısı.  Halbuki çok değil 10-15 yıl öncesine kadar, bu köylerde koyun keçi sürüleri olurdu,tarlalar ekilirdi. Sonra ne oldu; Dünya Bankası para verdi, tarlalar ekilmesin diye köylülere dağıttılar, Köy okullarını kapattılar, taşımalı sisteme geçtiler ama her köye bir cami yaptılar ve imam atadılar. Köyde sadece yaşlılar kaldı, gençler asgari ücretle çalışmak için kentlere göç etti. Tüm bunlar yetmedi binlerce taş ocağına izin verdiler. Dağlar, doğa tahrip ediliyor, ağaçlar, tarlada ekili ürünler toz içinde. Köylüler meyve bahçelerinden, ekili tarlalarından ürün alamıyorlar. Şimdi

BARBARLIK, YA SİZCE ?

Resim
Yandaki ilk kare 1960 yılında İstanbul dan adalara doğru bir manzara resmi. İkinci kare ise 2017 yılında çekilmiş. Aynı noktadan adalara doğru bir resim.  İki resme de baktığımda gördüğüm tek şey doğanın ve bulunduğu ortamın tüm güzelliklerini yok eden BARBAR bir toplum.

VAZGEÇMEKTEN KORKMAYIN

Resim
Hayatın tadına varmak istiyorsanız; vazgeçmekten korkmayın.  Yaşamınız içersinde arzuladıklarınız için elinizdekilerden vazgeçebiliyorsanız bence yaşamın en şanslı insanısınız demektir. Vazgeçemeyenler ise yaşamlarındaki şikayetlere devam edecek, arzuladıkları şeylere uzaktan film seyreder gibi bakacaktır. Aile kurmak, çocuk sahibi olabilmek adına bundan 9 yıl önce Türkiye deki tüm kariyerimden ve yaşantımdan vazgeçtim. Doğru yapıp yapmadığımı sorguladığım anlar olmadı mı ? Tabiki oldu. Fakat hepsine inat azim ile İsviçredeki hayatımda ayaklarımın üzerinde kalabilmek için mücadeleyi elden bırakmadım.  Halen de etmekteyim. Sonuç, oğlumun İngilizce ödevi için öğretmenlerinin verdiği " Yaşamınızdaki en değerli insan " konulu projede yer almak oldu. Aslında oğlumun hayatında bu şekilde yer almak, benim için geçmiş hayatımda elde edemeyeceğim ve hiç bir zaman tadamayacağım bir duygu idi. Bunun adı BABA ve OĞUL sevgisi. O kadar güzel, o ka