2 AYYAŞ KAFA KAFAYA VERMİŞLER.... Önce birisi Çanakkalede kıyak kafa ile İngilizleri denize dökmüş. Sonra oradan kalkıp sallana sallana Bandırma vapuru ile Samsun'a ayak basmışlar. Erzurum, Sivas derken her gece başka bir alemde çilingir sofrasında vatanı kurtarmışlar ki bu bizim milli hastalığımızdır. Kimse ciddiye almamış olacak ki Ankara'ya kadar sağ salim gelmişler. Çilingir sofrası burada birden dostlar meclisi olmuş. Ama sohbetler şen şakrak değil, kederli ve derin düşünceli. Her akşam içmeyi ihmal etmemişler ama. Dile kolay onca travmayı kafadan silmek kolay değil. Dostlar meclisi biraz daha kalabalıklaşmış, her vilayetten bir temsilci gelmiş. Gelirken de eli boş gelmemiş. Trakya vekili rakıyı getirirken, Kars vekili kaşarı, Çanakkale vekili Ezine peyniri, Diyarbakır vekili de karpuzu kapıp gelmiş. Bu sırada düşman da Ankara'ya dayandı dayanacak, top sesleri bile duyulur halde iken muhabbeti bozmamışlar, içmeye devam. Küfelik olanı cepheye yo

Beyoğlu'nu renklendiren merdivenler, belediye ekiplerince griye boyandı. Sozcu.com.tr İstanbul Fındıklı’dan Cihangir’e çıkan merdivenlerin olduğu bölge LGBT hareketinin sembolü olan gökkuşağı renklerine boyanmıştı. 3 gün önce rengarenk boyanan merdivenler, çevreden geçenlerin büyük ilgisini çekmiş, mahalle sakinlerinin de beğenisini toplamıştı. Karaköy’de yaşayan 64 yaşındaki orman mühendisi Hüseyin Çetinel’in insanları gülümsetmek için boyadığını söylediği merdivenler, dün gece yarısı apar topar tekrar griye boyandı. AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin ekipleri gece merdivenleri temizleyip, tekrar griye çevirdi. Merdivenlerin boyanmasının ardından Beyoğlu Belediye Bakanı Ahmet Misbah Demircan da sosyal medyada büyük tepki topladı. “ÇOK ÜZÜLDÜM” Mahalleyi güzelleştirmek için güneş ışınlarının deniz tabanına bıraktığı gökkuşağıvari izleri resmettiğini söyleyen Hüseyin Çetinel ise merdivenlerin griye çevrilmesiyle ilgili Sözcü’ye konuştu. 1 haftadır merdivenleri temi

Lübnan’da yayın yapan bir televizyon Beyrut’ta kaçırılan THY pilotlarının ses kaydını ve fotoğrafını yayınladı. LBC televizyonunda iki pilotun fotoğrafları üzerine yayınlanan ses kaydında Kaptan Pilot Murat Akpınar kaçırılmalarıyla ilgili şunları söyledi: “Neden kaçırıldık diye sorduğumuzda bize, ‘9 Lübnanlı Hazaz bölgesinde kaçırıldı. Kendilerine yardım edecek ülke Türkiye’ dediler. Devletimizin bizi kurtarmak için çabasını biliyoruz. THY’ye, devletimize, arkadaşımıza ve kardeşim İrfan’a şükranlarımızı sunuyoruz. Ben Kaptan Pilot Murat Akpınar” dedi. KAVUŞMAYI BEKLİYORUZ Murat Ağca ise şöyle konuştu: “Bugün 28 Ağustos 2013 Çarşamba. Ben 2. pilot Murat Ağca. Öncelikle kurtarılmamız için çaba sarf eden tüm herkese saygı ve şükranlarımızı sunarız. Ailemi, çocuklarımı ve vatanımı çok özledim. Bir an önce acıların dinmesini ve sevdiklerimize kavuşmayı hasretle bekliyoruz.” Hürriyet’in haberine göre; 2 pilotun ailesi önceki gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edil

Konstantin, Yunan kralıydı. Kayzer’in kızkardeşiyle evliydi. Alman imparatorunun hem eniştesi, hem kuklasıydı. Kayzer ne derse onu yapardı, Kayzer izin vermezse tuvalete bile gidemezdi. * İngilizler baktı ki, bu kuklayla olmuyor, başka kukla buldular. Efendi gibi çekil, tahtını küçük oğlun Aleksandros’a bırak, yoksa hanedanı devirip Venizelos’u başa geçireceğiz dediler. * Konstantin tırstı. Koltuğu kurtaramıyoruz, bari canımı kurtarayım dedi, kendisi gibi Alman yalakası olan büyük oğlunu yanına aldı, Almanya’ya sığındı. * Aleksandros hayırlı evlattı! Babasını yolcu etti, tahta geçti. * Lay lay lom bi arkadaştı. Babası ve abisi varken kral olma ihtimali bulunmadığı için, piyangodan kral olana kadar Yunanistan’a uğramıyor, Oxford’da okuduğu için İngiltere’de yaşıyor, tenis oynuyor, futbol maçlarına gidiyor, otomobil yarıştırıyor, motora biniyor, yelkene biniyor, para saçıyor, kızlarla gününü gün ediyordu. * Kafaya tacı taktılar. İpleri

Uluslararası barışın ve dostluğun sağlanmasına destek olan isimlere verilen “Atatürk Uluslararası Barış Ödülü” AKP hükümetinin aldığı karar nedeniyle artık verilmeyecek. Atatürk Uluslararası Barış Ödülü, 1986 yılından itibaren “Yurtta sulh cihanda sulh” sözünü ilke edinerek, uluslararası barışa ve dostluğa katkı sağlayan isimlere veriliyordu. Atatürk’ün rölyefi işlenmiş altın kaplama gümüş bir plâket, altın ödül rozeti, berat ve nakdî mükâfattan oluşan ödülün verilmesi, 12 Eylül sonrası ANAP döneminde 14 Kasım 1984 tarihinde yürürlüğe konulan 84/8769 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kabul edilmişti. Odatv’nin haberine göre; Başbakan Yardımcılığının 14 Mayıs 2013 tarihli ve 1036 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu’nca 22 Temmuz 2013 tarihinde kararlaştırılarak “Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü’nün Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tüzük” yürürlüğe konuldu ve ödülün verilmesi kaldırıldı. ÖDÜL AKP DÖNEMİNDE HİÇ VERİLMEDİ 1988, 1991, 1993 ve 1994 yılları haric