AŞK A İNANMAK



 
Hayal kırıklığı yaşamaktan o kadar çok korkuyoruz ki;
hiçbir şeye başlayacak cesaretimiz kalmamış. Herkesin diline yerleşmiş birkaç
cümle, plak hep aynı dönüyor.

Aşka inanan insan sayısı gittikçe azalıyor. Herkes
tövbe etmiş, aşktan veba gibi kaçıyor. Kırılmaktan o kadar çok korkuyoruz ki;
neredeyse demirden kafesler yapıp etrafımıza, dışarı öyle çıkacağız.

Neymiş efendim, daha önce yara almışız. Alacaksın
elbette! Canın yanmadan, yüreğin kanamadan nasıl öğreneceksin sevmeyi? Nasıl bileceksin insan olma halini?


Yürümeyi öğrenirken bile düşersin; yaşamayı
öğreniyorsun insanoğlu, elbet düşeceksin! Kırılacak bir yanın, kabuk bağlayacak
dizlerin, ellerin kanayacak ki; sen hayatın ne demek olduğunu bilesin.

Seçimlerinin sonuçlarını aslanlar gibi ödeyeceksin!
Bahane değil, çözüm üreteceksin. Karşındakini suçlayarak kendini kayırırsan,
hep yalnız kalacağını bileceksin.


Bir bakacaksın kendine, o vurgunu yemeden önce kimdin?
Az ya da çok, mutlaka bir şey sanıyordun kendini. Sen de birini ezip geçmiştin!
Farkına varacaksın yaptıklarının, kim olduğunun, aslında kim olmadığının!


Aşk hakkında ne düşünüyorsan, hayatının özetidir.
Yenilgiyi de, sevmeyi de, ağlamayı da, tadını çıkarmayı da bileceksin.

Bu sözlerim biraz düşündürmüyorsa seni, kendine ait tek
bir cümle bulamadıysan içinde, hala haklı olduğunu ve hep yanlışın başkalarında
olduğunu düşünüyorsan; boş ver beni!

Hayat kaçıyormuş sana ne!
Sen zaten böyle
geldin, böyle gideceksin….












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR PERİ MASALI

TEŞEKKÜRLER PINAR İNANÇ AKAR