ASKER KAÇAĞI ŞARLATAN YAZAR RASİM OZAN KÜTAHYALI
ASKER KAÇAĞI ŞARLATAN YAZAR ( AKP’nin
DİNDAR YAZARI )
Neyse gelelim konuya...
Deniz Gezmişe küfür ederek Taraf'ta köşe kapan Rasim Ozan Kütahyalı ve Helin Avşar la
Neyse gelelim konuya...
Deniz Gezmişe küfür ederek Taraf'ta köşe kapan Rasim Ozan Kütahyalı ve Helin Avşar la
Medya artık böyle bir yer galiba:
Her şeyi yapabileceklerin sektörü. Kendinden konuşturmak için, ünlü olmak için,
reyting ya da tık almak için hiçbir fedakârlıktan gocunmayacakların sektörü.
İnsan ister istemez kendiyle ölçüyor. Çok yanlış bir alan, çok boşa kürek. İşin daha da vahim tarafı: Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler, değişen hiçbir şey olmaz!
Bir gazete çalışırı olarak değilse de okuru olarak şaşırmamamız lazım halbuki. Ne de olsa tedrisatından geçtik bunca sene; kucağa alınmak, motorda arkasına binmek, her nevi flörtüz pozisyonla şerbetlendik. Bunu ahlakçı bir tavırla değil, samimi bir şaşkınlıkla söylüyorum: Daha çok göreceğimiz varmış...
Helin Avşar’ın Rasim Ozan Kütahyalıyla yaptığı söyleşi (Habertürk) ve bu konuşmaya eşlik eden fotoğraflar, şimdilik kaydıyla, son nokta! Ama bir yandan da bir fısıltı duyuyor insan sanki derinlerden: Daha dur, daha dur...
Düğmeleri açıp göğüs kıllarıyla oynama, en kitsch’inden sarmaşıklı kadeh tokuşturma, yatırıp yemek yedirme, gömleğinden vahşice çekeleme, dolabın üstüne oturtup bacaklarından çekme, bacak-kasık arasından kavrama... Avşar bu fotoroman pozlarını talep ediyor, Kütahyalı da bu pozları memnuniyetle veriyor. Sinerjik bir bonkörlük var burada, bir yandan yuh artık diyor insan. Eğer ki bu dindarlıksa ister istemez yalın halimle kalmayı yeğlemeliyim diye düşünüyorum.!
İnsan ister istemez kendiyle ölçüyor. Çok yanlış bir alan, çok boşa kürek. İşin daha da vahim tarafı: Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler, değişen hiçbir şey olmaz!
Bir gazete çalışırı olarak değilse de okuru olarak şaşırmamamız lazım halbuki. Ne de olsa tedrisatından geçtik bunca sene; kucağa alınmak, motorda arkasına binmek, her nevi flörtüz pozisyonla şerbetlendik. Bunu ahlakçı bir tavırla değil, samimi bir şaşkınlıkla söylüyorum: Daha çok göreceğimiz varmış...
Helin Avşar’ın Rasim Ozan Kütahyalıyla yaptığı söyleşi (Habertürk) ve bu konuşmaya eşlik eden fotoğraflar, şimdilik kaydıyla, son nokta! Ama bir yandan da bir fısıltı duyuyor insan sanki derinlerden: Daha dur, daha dur...
Düğmeleri açıp göğüs kıllarıyla oynama, en kitsch’inden sarmaşıklı kadeh tokuşturma, yatırıp yemek yedirme, gömleğinden vahşice çekeleme, dolabın üstüne oturtup bacaklarından çekme, bacak-kasık arasından kavrama... Avşar bu fotoroman pozlarını talep ediyor, Kütahyalı da bu pozları memnuniyetle veriyor. Sinerjik bir bonkörlük var burada, bir yandan yuh artık diyor insan. Eğer ki bu dindarlıksa ister istemez yalın halimle kalmayı yeğlemeliyim diye düşünüyorum.!
Yorumlar