YİĞİT BULUT NE DEDİĞİNİ UNUTTU....


Jöleli Yiğit Bulut, Başbakan'ın telekineziyle öldürüleceğini iddia etmediğini söyledi.

Ali GÜLEN /FRANKFURT- SÖZCÜ
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı, eski gazeteci Yiğit Bulut, Avusturya gazetesi Die Presse’nin sorularını yanıtladı. Duygu Özkan ve Weiland Schneider’la yaptığı söyleşide Bulut, “Telekinezi ile başbakana suikast düzenlenebileceğini söylemediğini, Türkiye’nin emperyal bir güç olacağını, AKP’yi kimsenin bölemeyeceğini, kız- erkek ayrımı konusunu ise basının yarattığını” savundu.

Gazete, Bulut’la yaptığı röportajı, “Türkiye emperyal bir güç olacak. AB kendi iyiliği için, Türkiye’yle durumunu yeniden gözden geçirmeli” şeklinde görüşlerini vererek duyurdu.
AVRUPA BASINI BENİMLE UĞRAŞIYOR
Gazete ilk olarak, “Size Avrupa medyası pek iyi gözle bakmıyor neden?” diye sordu. Bulut buna, “Başbakan Erdoğan’ın danışmanı olduğumdan beri, Avusturya medyası ile Alman medyası benimle ilgili gerçek olmayan iddiaları gündeme getirdi. Sözde ben, Başbakan’ın rakiplerince telekinezi ile öldürüleceğini söylemişim. Ben politikacı değilim, sadece bürokratım. Ama Spiegel benim hakkımda böyle garip bir makale yayınladı. Ben de anlamıyorum” dedi.

Bulut şöyle devam etti:
BASIN HÜKÜMETE ZARAR VERİYOR
“Türk basıında hükümete karşı bir hareket var. Başbakan ne yaparsa yapsı, Türk basını yine de kızıyor. 10 yıl öncesine kadar Türkiye ile Avusturya’nın ekonomik gücü aynıydı şimdi Türkiye iki katı daha güçlü. Türkiye Maastricht kriterlerini yerine getiren tek ülke, borçluluk oranı Türkiye’de yüzde 30, Avrupa ülkelerinde yüzde 100. Türk basını bunu yazmıyor, başbakana saldırıyor. Kürt politikası değişiyor, ama Türk basını ateşe benzin döküyor. Basında, Türkiye’de zarar veren bir hareket var.”

Türkiye’nin artık “hasta adam” olmadığını söyleyen Bulut, “Başbakanımız bir baskıyı kabul etmez ve kendi yolunda gider. Almanya ve AB bilsin ki, Türkiye eski Türkiye gibi kontrol edilemez, manipule de edilemez. Başbakan Erdoğan’ın söylediği gibi, AB Türkiye’ye ne yapacağını söyleyen bir makam değildir” diye konuştu.
AB, KENDİ İYİLİĞİ İÇİN TÜRKİYE’YLE İYİ OLMALI
Türkiye’nin büyük ekonomik gelişme gösterdiğini ve bunun da Avrupalılar’ın hoşuna gitmediğini belirten Bulut, “Ancak AB artık Türkiye’ye karşı pozisyonunu yeniden gözden geçirmelidir. Bu kendi iyiliği içindir. Çünkü yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Hindistan, Çin ve Japonya yükseliyor. Avrupa güç kaybediyor. Avrupa’nın yeniden güç kazanması için, Türkiye’nin kaynaklarına ihtiyacı var” dedi.

Gazete, bir süre önce Diyarbakır’daki “Ne mutlu Türk’üm diyene” sloganının kaldırıldığını ve sonra da Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır çıkarmasının olduğunu, bunun yorumlanmasını istedi. Bulut buna, “Bizim Kürt problemimiz veya Kürt vatandaşlarla bir sorunumuz yok. Yapılacak bir şeyler vardı ve büyük bir adım attık. Bugün, Türkiye’de tüm vatandaşlar hangi etnik kökenden gelirse gelsin eşittir. Geçmişte, Kürt politikasını politikacılar değil, askerler belirliyordu. Türkiye etnik sorunlarını aşıyor ama Avrupa giderek sağa kayıyor. Bu özellikle dikkat çekici” yanıtını verdi.
YENİ TÜRKİYE, EMPERYAL OLACAK
Gazetenin “Bu yeni Türkiye mi?” sorusuna Bulut şu cevabı verdi;

“Başbakan Erdoğan, yeni Büyük Türkiye’den söz etti. Biz emperyal olmak istiyoruz ama emperyalist değil. Monarşiler çöktü. Şu anda ulus devletlerin ilişkilerinin ve büyük güç bağlantılı eksenlerinin olduğu bir sistem var. Türkiye de bunlardan biri.”
Bulut, Başbakan Erdoğan’la Barzani buluşmasının Türkiye’nin enerji politikası açısından önemli olduğunu vurgularken, “Bu durum, Kürt partisi BDP ve PKK’ya karşı bir atak mı?” sorusunu yanıtsız bıraktı. Bulut, PKK’nın artık çekilme sürecinde olduğunu ve terörün asıl nedeninin ise fakirlik olduğunu söyledi.
AKP’Yİ HİÇ KİMSE BÖLEMEZ
Öğrenci evlerinde kızlı- erkekli kalma konusunda AKP içinde görüş ayrılığı olduğu yönündeki soruya da Bulut, “AKP’yi kimse bölemez. Türk basını hep bu senaryoyu işliyor ama böyle değil. AKP son 10 yılda çok badire atlattı, dört tane darbe girişimi oldu. Anayasa Mahkemesi kapatmak istedi ama yine de bir bölünme olmadı. Öğrenci evleriyle ilgili soruyu Katolik Fransız, ABD’li ya da Kanadalı’lara sorun, çocuklarının iyiliğinin en önde geldiğini söylerler. Başbakanın söylediğini medya abartıp, başka yerlere çekti. Devlet 18 yaşın üstündekilere bir şey yapacak değil. Ama 18 yaşın altındakiler için devletin sorumluluğu var” diye cevap verdi.
Kaynak www.sozcu.com.tr

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR PERİ MASALI

TEŞEKKÜRLER PINAR İNANÇ AKAR